BİLİNMEZLİK




Üç peçeli kişi vardı ve yanımda sürekli bir şeyler fısıldıyorlardı. Anlamıyordum sanırım bilmediğim bir dildi. Anlamama rağmen kulak kesildim ve dinledim arada adımı kullanmaları beni korkutmamalıydı değil mi? Benim kılıcım vardı üstelik onlar benden korkmalıydı. Yine de uzaklaşsam fena olmaz diyerek kalkmaya çalıştım fakat kalkamıyordum. Üzerime hızlıca baktım ne bir ip ne de başka bir şey vardı beni yerime bağlayacak. Tekrar denedim kalmayı fakat çabalarım boşunaydı, olmuyordu, O sırada aralarından sarışın olan “Daha konuşmadık Warden.” Dedi. Dilimizi de biliyordu fakat ben hala adımı nasıl bildiğini anlayamamıştım. “Sadece adını bilmiyoruz, seni senden daha iyi tanıyoruz.” Dedi kızıl gözlü olan. Ben az önce dışımdan konuşmamıştım diye düşünürken. Bunların aslında sadece kadın olmadıklarını anlamamla korkum biraz olsun dinmişti. O an aslında asıl korktuğumun belirsizlik olduğunu anladım ve daha da rahatlayarak debelenmeyi bıraktım. Benden ne isteyebilirlerdi ki basit bir hancıdan ne talep edebilirlerdi diye düşünürken beni bilinmezliğe doğru sürüklemeye başladılar. Fakat bu sefer ki bilinmezlikten korkmuyordum çünkü onların ne olduğunu biliyordum, bana sadece onlar zarar verebilirdi. Annesinin doğurmadıkları…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar